Bu sene Geberit sponsorluğunda düzenlenen Seyahat Bursu 2017’ye başvurular devam ederken geçen senenin kazananı Atıl Aggündüz ile kısa bir söyleşi yapıp deneyimleri üzerine konuştuk. Seyahat Bursu’na 17 Nisan’a kadar başvurabilirsiniz.
Ezgi Can Cengiz: Verilen konuyu nasıl ele aldın ve nasıl bir rota belirledin?
Atıl Aggündüz: Olimpiyatlar ve kentlerin olimpiyat öncesi/sonrası durum farklılıkları uzun süredir aklımda olan, merakla takip ettiğim ilişkilerden biriydi zaten. Arkitera Seyahat Bursu 2016‘nın “Tahribat” teması ilan edildikten hemen sonra aklımda canlanan ilk mesele ise, olimpiyatlardı. 2016 Yaz Olimpiyatları’nın Rio de Janeiro kentinde yapılacak olması da olimpiyatlar öncesi ve sonrası durumu analiz etmem için uygun pozisyonu yaratıyordu. İlk adımda bu fikrin “klişe” olup olmadığı konusunda tereddüt yaşadım, bir süre tabiri caizse pusuya yattım, yeni fikirler için ava çıktım diyebilirim.
Ancak daha sonra elimdeki tüm verileri, tüm tarihlerin neredeyse kusursuz bir şekilde denk gelmesini ve içimdeki heyecanı da kullanarak, 2016 Yaz Olimpiyatları çerçevesinde Rio de Janeiro kentinin olimpiyat öncesi/sonrası durumları inceleyebileceğim bir kapsamda, olimpiyatları bir ‘eşik’ olarak görmeyi ve eşiğin tüm pozisyonlarını araştırmayı önerdim.
Ve tabii ki, olimpiyat ve kentler meselesi oldukça haber değeri olan bir mesele. Araştırmamın bir haber değer taşıması, içinde merak ve heyecan unsuru barındırmasına dikkat ederek stratejimi belirledim. Bu stratejinin en önemli maddesi ise, gezi boyunca çizeceğim eskizlerle bu değişimi ve eşiği görünür kılmaktı. Geçtiğimiz senelerdeki seyahat bursu süreçlerinden daha farklı bir kanal olarak; fotoğraf ve yazılar üzerinden ilerleyen bir araştırma süreci değil, çizim ve eskiz defteri üzerinden ilerleyen bir araştırma süreci önerdim.
Rotamı belirlerken ise araştırmamın kolay okunmasını sağlayabilecek şekilde bir strateji oluşturdum. Biraz genelden özele bir araştırma rotası olmasını önemsediğimi söyleyebilirim. İlk bilgilerin genel şemayı ve durumu özetleyici – veya okuyucuların belleklerini kurcalayıp onları araştırma sürecinin içine çekecek – bir araştırma başlangıcı olmasına dikkat ettim.
Bu senenin teması olan “Zaman Geçer…” hakkında ne düşünüyorsun? Sana ne gibi çağrışımlar yapıyor?
“Zaman Geçer…” teması, benim de üzerinde durduğum “eşik” kavramı ile oldukça ilişkili. Ben de geçen zaman içindeki bir eşikten, o eşiğin bir zaman dilimi içerisinde neleri etkilediğinden ve değiştirdiğinden bahsettim geçtiğimiz yaz. Seyahat bursu adaylarını fazla etkilemek istemem, ama sanırım bu tema çerçevesinde günümüzün “hızla” değişen ve neredeyse mevcut zamanın ötesine geçen dünyasında nelerin kaybolduğunu, nelerin reel hayattan silinip dijital dünyada – belki de ikincil dünya demeliyim – var olduğunu düşünmek gerekir gibi hissediyorum, ilk adımda.
Başvuran adaylara neler önerirsin ya da kazanan adaya gezdiği sırada önerilerin ne olur?
Zaman kavramı oldukça kritik, bu nedenle ezberden hareket etmek yerine kavramı okumak, anlamak lazım. Yani ben olsam, öyle yapardım. Tabii bu süreç yalnızca seyahat tarihlerini kapsamıyor. Seyahat öncesi yazdığım 4-5 yazıyla, seyahatim boyunca yaptığım paylaşımlarla ve seyahat sonrası paylaştığım eskiz defterim ve kapanış yazılarım ile tüm adımlarımı paylaştım ben de. Seyahat Bursu 2017 gezgini ilan edildikten sonra süreç başlayacak, bu demektir ki 2017 gezgini neredeyse önündeki 6 ayı “zaman” kavramı ile geçirecek. İyi anlamak, neden bahsettiğini bilmek lazım.
Bir diğer önerim, yalnızca akademik yazılara değil, pratik üretimlere de bakmaları olabilir. Zaman kavramı üzerinden üretilen birçok araştırma projesi var. Zihin açıcı olabileceğini düşünüyorum.
2017 gezginine gezdiği sıradaki en büyük önerim, yaşadığı günün ve içinde bulunduğu sürecin tadını çıkarması olur! Şöyle çalış, böyle yap diyemem asla. Yaşadığı her dakikanın, her günün asla unutmayacağı güzel deneyimlerle dolacak olması en güzeli. Tadını çıkarmasını, hakkını verip her dakikasına değmesini sağlamasını dilerim.
Başvuru esnasında en çok neye dikkat ettin ve bütçe başvuru planında ne kadar öneme sahipti?
Başvuru esnasında en çok dikkat ettiğim şey; seyahat öncesi, seyahat esnasında ve seyahat sonrası yapacağım tüm paylaşımların kendi içindeki tutarlılığı, bu tutarlılığın ve araştırma sürecinin çerçevesini neredeyse tüm detayları ile kavramış halde Seyahat Bursu 2016 başvuru dosyasına koymaktı. Nitekim final sunumlarına seçildikten sonra da araştırma ve seyahat programımda hiçbir açık nokta bırakmamaya dikkat ettim. Bu oldukça önemli, çünkü sizin gibi hevesle ve heyecanla bir seyahat programı önermiş ilk adımda ortalama 50, sonraki adımda 10 kişi oluyor. Eğer yeterince detaylandıramamış olsaydım veya yapıp yapamayacağıma dair en ufak bir endişem olsaydı, bu güzel fırsatı başkalarının elinden almak istemezdim. Tüm bu başvuru taktiklerinin yanında, işin bir de bu etik kısmı olduğunu fark ediyor insan süreç içinde. Bu size tanınmış güzel bir fırsat oluyor, hakkını vermek gerek.
Bütçe oldukça önemli! Bazı web sitelerinden gideceğiniz şehirle ilgili tüm harcamaları aşağı yukarı öğrenebiliyorsunuz. Harcamalar için Numbeo’yu, konaklama için Booking gibi web sitelerini, ulaşım için Skyscanner, Momondo gibi web sitelerini, blogları ve kent rehberlerini kullanarak ve de Rio de Janeiro’ya daha önce gitmiş kişilere ulaşıp onların tavsiyelerini alarak bir bütçe şeması çıkardım. Zaten sonrası, Arkitera’ya bağlı. Eh bir de öğrenci milleti, malum, ortalama bir bütçeyle de gayet rahat gezilebiliyor.