Hiroshima Japonya’nın batısında Chugoku bölgesinde bulunan 1 milyonu aşkın nüfusu olan bir metropol. Tokyo’da uçaktan indikten sonra hızlı tren Shinkansen ile toplam 5 saatlik bir yolculukla şehre ulaştım. Japan Rail Pass sahipleri Nozomi adlı en kısa sürede giden trenlere binemediği için Hikari tipindeki trenle Shin-Osaka’ya oradan da Sakura tipi trenle Hiroshima’ya gittim. Şehirde Parkside Hotel Hiroshima’da kaldım ve gezeceğim ana alanlara oldukça yakındı. Gezime şehirdeki en önemli bölge olan atom bölgesinin atıldığı bölgeden başladım. Bölgeye atom bombası 6 Ağustos 1945 saat 08:15’te atılmış.
Bu bölgenin simge yapısı UNESCO Dünya Mirası listesinde de yer alan Genbaku Dome. Bu yapı 1915 yılında Çek mimar Jan Letzel tarafından yapılmış ve patlamaya kadar sergi binası olarak kullanılıyormuş. Hypocenter denilen bombanın merkezi alanında ayakta kalan tek yapı. Bombanın patladığı noktaya yatay olarak 150m, dikey olarak da 600m uzaklıkta. Yıkılması hakkında tartışmalar olsa da yaşayan bir tarih olarak korunması kararlaştırılmış. İçine ve bahçesine giriş yasak, alarm sistemleriyle korunuyor.
Buradan hemen nehrin karşısında bulunan Peace Memorial Park’a geçtim. Bu parkın olduğu alan bombanın ana etki merkezi ve iki nehrin arasında kalan, bombadan önce şehrin en önemli ticaret merkezi. Bombadan sonra tamamıyla yok olan bu alan yapılaşmaya kapatılıyor ve açılan yarışmayla anma parkı haline getiriyor. Yarışmayı kazanan ve parkı tasarlayan kişi ise ünlü Japon mimar Kenzo Tange. Park 1954 yılında açılmış ve her sene 6 Ağustos’ta anma törenlerine ev sahipliği yapıyor. Parkın içine girdiğinizde Tange tarafından tasarlanan müze binası dışında da birçok anıt dikkat çekiyor. Children’s Peace Memorial bombadan sonra lösemi olan ve iyileşmek için şans getirdiğine inanılan kağıttan turnalar yapan ama yine de yaşama veda eden Sadako Sasaki’ye adanmış. Dünyanın her yerinden insanlar katladıkları turnaları barışın ve anmanın sembolü olarak buraya yolluyor. Diğer bir önemli anıt barış çanı, ziyaretçileri dünya barışı için çan çalmaya davet ediyor. Diğer dikkat çekici alan ise ölenlerin küllerinden yapılan höyük. Parkta bunun yanında bombada hayatını kaybeden esir koreliler ve yangınları söndürmekle görevli gezici öğrenci birliklerine yapılan anıtlar gibi 50’yi aşkın anıt var.
Ve bence parkın en etkileyici alan Müze, Anıt Mezar ve Barış Ateşi’nin yer aldığı aks. Anıt mezardan baktığınızda Genbaku Dome’u çerçevelenmiş olarak önünde yanan bir ateşle görebiliyorsunuz. Tange tarafından tasarlanan Peace Memorial Museum’da o dönemden kalan eşyalar sergileniyor, tarihi süreç ve nükleer enerji hakkında bilgiler veriliyor. Sergilenen herşeye bakmaya dayanamayabilirsiniz, yaşanan şeyler gerçekten bir trajedi.
– http://www.pcf.city.hiroshima.jp/index_e2.html
Parktaki diğer bir müze ise Nagasaki’de de bir eşi bulunan 2002’de yapılan Hiroshima National Peace Memorial Hall for the Atomic Bomb Victims. Yapı yeraltına doğru dairesel bir rampayla iniyor ve indiğiniz alanda tam ortada bombanın atıldığı gün susuzluktan ölenler için yapılmış bir çeşme var. Çeşme ve tepesindeki ışıklık bombanın atıldığı saat olan 08.15’i gösteriyor. Duvarlara ölenlerin sayısına ithafen 140.000 mozaikle bombanın atıldığı günkü şehir manzarası işlenmiş. Yapının kütüphanesi ve ölenlerin kayıtlarını içeren bir database’i var.
– http://www.hiro-tsuitokinenkan.go.jp/english/index.php
Parkta gönüllü rehberler mevcut, bunlardan bir tanesi 9 yıldır yağış olmayan her gün buraya gelen Mito Kosei. Anne karnındayken radyasyona maruz kalan bir Hibakusha(Atom bombasından kurtulanlar). Kendine müzede anlatılmıyor dediklerini anlatmayı görev seçmiş.
– http://blog.livedoor.jp/mitokosei/
Hiroshima gezimin ilk günü hakkında kısaca söyleyeceklerim bunlar, daha detaylı bilgiye linklerden veya dönünce yazacağım yazılardan ulaşabilirsiniz.
Sanal bir anma mekanı:
– http://hiroshima.mapping.jp/