Bir 10-15 dakikaya kaldığım yerden çıkıp, havaalanı servisine doğru gideceğim. Bir ay o kadar çabuk gecti ki, sürekli bir yerden bir yere, sürekli bir seylerin pesinde. Yapmak istediklerimin hepsi olmadı, seyahat ile ben de evrildim. Yol çok garip bir sey, insan başladı mı sürekli gidesi geliyor, yoldayken yolda olduğunu hissetmiyor vs. Neyse bunlari uçakta yazacağım yazıya saklıyorum. Pazartesi günü Türkiye saati ile 17:15’te İstanbul’da olacağım. İner inmez yazdığım yazıyı koyacağım yine buraya şimdilik son bir fotografla kapatıyorum bu bahsi.
Daha önce koymadigim bir fotograf olmalı bu. Bu arada neden bu kadar erken otelden çıktığımı soracak olursanız, pazar gunü sehir sıkıntılı, boş, kapalı. Havaalanında durmak daha iyi gelecek.