Kültürel alanın yanı basında hem ekolojik park olarak kullanılan hem de heykel alanı olan bir bölge var. Burası üniversiteden mezun 7 heykeltrasin kamusal heykel nasıl olur, heykel kullanılabilir olabilir mı, yaşayan bir bağlam nasıl kurulur gibi sorular üzerine bir manifesto alanı olarak kurulmuş. Heykellerin hepsi farklı bir hayvanı niteliyor, üzerinde yürürken bazı kısımlarının zorladığı ama oturup etrafı izlemenin keyifli olduğu bu heykel bir yılanın kuyruğunu niteliyormus. İnsanlar gercekten bu alanları kullanıyor, üniversite ogrencileri dışardan gelenler, aileler herkes var nerdeyse. Heykeller gercekten burda yaşayan buyuk canlılar gibi gözüküyorlar. Hem etrafi izleyip hem konuşurken Andres soruyu soruyor, şimdi bu sence heykel mı yoksa mimarlık mı?
Bir de su son fotoğrafta, konser binasının nasıl siluete dahil olduguna bakar mısınız?